22 Şubat 2012 Çarşamba

Bir Kadını Bari Pas Geçin, Lazım Olacak!


- Yuhh! Bir tane bile yatmadığın kız arkadaşın yok mu?
- Iıı, bir düşüneyim... Galiba yok! Yok, yok, eminim yok.
- Oha be Koray! Kiminle konuşuyorsun peki bunları?
- İşte, konuşuyorum arkadaşlarla.
  
Kız herifin ağzına sıçmış yıllarca, bizimki her kurtulmaya çalıştığında, başka birinin koynunda bulmuş kendini. Ne zaman birine içini dökmek, açılmak istese, ondan önce davranmış karşısındaki, özellikle açılma hususunda. Gelen vermiş, giden vermiş... Hoşuna da gitmiş bu durum. Elde var bir, iki, üç derken, yenilere yetişme telaşından, esas konuyu unutmuş, kurtulması gereken kadını...

O kadın da, bu kafa karışıklığını fırsat bilip, şu meşhur dişi kuşlardan aldığı ilhamla, yapmış yuvasını. Evi bulmuş, günü almış, son provası kalmış gelinlik için... Davetli listesi hazırlarken bulmuş kendini bizim salak. "Azsalak" da değil aslında, başka türlü, anladınız siz!

- Nasıl geldin oğlum buralara?
- Yaa anlamadım ki, ne bileyim, bir baktım evleniyorum.
- Hasta mısın oğlum sen, olur mu öyle bir baktım evleniyorum?
- Olmaz işte, biliyorum, n'aapcaz şimdi?
- Of Koray of! Düşünmek lazım...
- Tamam da çabuk düşün, düğün haftaya.

Hah, kimseye gücü yetmedi, beni buldu sıkıştıracak! Söyleseydin ya zamanında, en azından iki hafta kala... Bırakın gelini, gelinliği, o 400 kişilik listenin yarısının kadın olduğunu varsayarsak, ben dahil 200 kadının ne giyeceği, o gece ne yiyeceği belli! Ama o düğün gerçekleşecek mi belli değil! Belli de, kimseler bilmiyor gerçekleşmeyeceğini, bir ben, bir bizim salak, bir de Allah! Gelin adayının haberi yok hayatının uzunca bir dönemini aday olarak geçireceğinden. Ona da yazık, ama elden bir şey gelmiyor üzülmekten başka...

O da bunları duyana kadar... Neler yapmış çocuğa, neler çektirmiş! Hak etmiş, etmemiş ayrı! Onu tartışmayacağız şimdi, erkek tarafıyız biz.

- Gider hamile kalır, herkese senden olduğunu söylerim!
- Sen hangi zamanda yaşıyorsun pardon ama? DNA'sını da kendin mi yazacaksın?
- Boray'dan hamile kalır, Koray'dan derim! Yüzde doksan tutar, o da yeter senin olduğunu kanıtlamaya!
- Hele de bu söylediklerinden sonra! Hem Boray'ın neden işi olsun ki seninle?
- Bilmem, kendisine sor, bugüne kadar neden olduysa ondan!

Yaran biiir!

Ama öyle salak ki bizimki, bunu bile kullanamamış ayrılmak için. Kardeşiyle arası bozulmasınmış! Kendi yaptıkları da az değil ya, sineye çekmiş, bu karmaşada bütün kirli çamaşırlar ortaya dökülür korkusuyla!

- Oğlum salak mısın sen?
- Salak deyip durma yaa! Yapamadım işte...

Yapamazsın tabii, kimbilir kaç kez affetmiştir o seni. Şimdi kızcağız, bir kerecik hata yaptı diye kapıya konur mu hiç? Olmaz, erkekliğe sığmaz... Hem nasıl farkedebilirsin ki, sadece “şimdilik” herşeye eyvallah dediğini. Nikahı bastı mı, bitecek o sessiz günler!

Akıl alacak, fikir soracak kimse de yok! Hepsini sıradan geçirmiş. Konuşuyorum dedikleri de erkek arkadaşları... Her birinin başında ayrı bir kadın, her biri başka bir dehlizde sıkışmış, çoğu kaçacak yol arıyor! İki kadeh içelim diye bir araya geldiklerinde, bu konular en lezzetli mezeleri oluyor masanın! Eğlenceli kısmı neresiyse orasından yakalayıp, anında geyiğe çeviriyorlar meseleyi. En babası, "s.ktir et abi yaa" diyebiliyor ancak, nasıl yapılacağı onda da yok!

Kadınlar düşmanınız değil elbette! Ama sıkıştırıldığınız zaman, gardınızı almanız lazım! Bunun içinse, hem eğitim, hem donanım lazım. Kadınlar konusunda uzman olmak lazım. Çoğunuz uzmansınız tabii, biliyorum, ama master konunuz bağlama! Oysa size daha kıvrak melodiler lazım!

Bunlara kafa yoracak sabrınız yok, onu da biliyorum, kadın işleri bunlar. Herşeyi didik didik etmek, ıcığını cıcığını konuşmak...

Iyy! Sevgilisinden yeni -ya da uzuun bir zaman önce- ayrılmış bir kadının anlattığı şeyleri dinlediniz mi hiç? Kaç dakika dayanabildiniz? Esnemeye başladığınızda, henüz tanışmaları aşamasındaydı büyük ihtimalle... Olsun, sıkmayın canınızı, konuşur onlar kendi aralarında, bunu becermek zorunda değilsiniz. Onlar konuşur, anlatır, anlarlar birbirlerini. Hiç de sıkılmazlar üstelik. Kırk aynı hikayeyi, kırk ayrı kadından defalarca dinleyebilirler. Sorunu masaya yatırır, çözüm ararlar yıllarca! 

Oysa herşey ortadadır, bir akıl etseler size sormayı! Ama görünen köy kesmez kadını, tartışmak, kurcalamak ister... Olmayacak şeylerle de uğraşır bu yüzden, koca samanlık cayır cayır yanar, siz söndürmeye çalışırsınız, yeşertmektir onunsa derdi! Başarır ama bazen bunu, nadiren olsa da, bir ömür uğraş gerektirse de. Böyle böyle bayağı bir tecrübe edinir, imkansız gibi görünen sorunların çözümünde.

Ve nasıl ki bu karmaşada debelenen kadınların cevabı en yalın haliyle sizdeyse -"He is just not into you!"- sizinki de onlardadır. Kendini az çok tanıyan bir insan, kendine en yakın canlıyı tanıyıp anlamakta da pek zorlanmaz. Kadınlar kadınları, erkekler erkekleri çözer "şıp" diye ilk bakışta!

Nelere muktedir olduklarını da bilirler birbirlerinin. Nasıl düşündüklerini, neyi neden yaptıklarını, herşeyden önemlisi, ne zaman ve nerede vazgeçtiklerini…

Uzun lafın kısası, sizi karşınızdaki kadınlardan, ancak yanınızdakiler kurtarır. Sizi kardeşi, arkadaşı gibi seven kadınlar. Onlardan bir iki tane edinmelisiniz acilen. Ama öyle iyi kızlar, Tombiş Ayşeler falan olmaz. Nasıl kadınlardan hoşlanıyorsanız, o tür kadınlarla dostluk kurmalısınız.

Bir yolunu bulup öğrenmelisiniz, orasına burasına dalıp, fantaziler kurmadan arkadaş kalmayı! Başınız sıkıştığında, bundan daha büyük nimet olamaz!


Vice versa:
Kadınların içinde bulundukları çıkmazdan kurtulmaları da karşı cinse danışmakla mümkündür. Onların işi çok daha çabuk hallolur üstelik. Erkek lafı dolandırmaz, uzatmadan söyler ne düşünüyorsa…

- "Sen beni istemiyorsun" dedim, cevap vermedi.
- Cevap vermediyse istemiyordur güzelim adam!

ILLUMINATI! (*)

(*) Bazı komplo teorisyenleri, İlluminati üyelerini aydınlanmışlar olarak addetmektedirler.


********************************************************************************
Bu yazıyı beğendiyseniz
En Tanrım En Az Üç Tane
Gizli Gizli Yaşamak

2 yorum:

  1. hiç kimseyi pas geçmem

    YanıtlaSil
  2. afferin sana, aman sakın pas geçme hiç bi hatunu. iyide nereye kadar kardeş? eninde sonunda patlarsın bi tanesinde sende böyle, etrafında kız arkadaş kalmaz konuşacağın. haaa, yok diyorsanki ben hem hepsiyle yatarım hemde kanka arkadaş kalırım, e o zaman btavo valla ne diyim sana, bizim bilmediğimiz bişey biliyon demek.

    YanıtlaSil