3 Mart 2012 Cumartesi

İktidar Sahibi Erkekler, Ya Yatak Odaları?


Kadınlar arasında sıklıkla şahit olduğum bir konu; iktidar sahibi erkeklerin cinsel hayatları. Masa başında, takım elbisesiyle son derece çekici, rahat tavırlarıyla son derece etkileyici ve “serin” olan bu adamlar, yatakta nasıllarmış? Herkesin bir fikri var bu konuda, her kadının bu güçlü erkekleri karalayacak birkaç cümlesi var. “Dikkat et, bak adamın aklı fikri işinde, kravatsız göremezsin, yatakta fos çıkar!

Nereden biliyorlar? Demek ki deniyorlar, her ne kadar kötü olacağını biliyorlarsa da... Peki nasıl hepsi böyle gibi bir genelleme yapabiliyorlar? Demek ki, deniyorlar, görüyorlar, kötü diyorlar ama vazgeçemiyorlar... Bu da demek ki, güç sahibi adamları, her nasıl olursa olsun yatakta görmekten hoşlanıyoruz... Evet, hoşlanıyoruz, hepimiz! O gece, geçirdiğimiz o çıplak gece, ne şekilde sonlanırsa sonlansın, ertesi gün koyu renk takımıyla yönetim kurulunda gördüğümüzde, hayallerimizi süslemeye devam edebiliyor bu adamlar.

Klişelerden uzak durmaya çalışmak, kafa karıştırmaktan öteye gitmez bazen. Kısaca; karizmaya deli oluyoruz! Toplantı odasındaki o ses tonuna tapıyoruz, özel dikim, cebinde EÖ yazan gömleklere dayanamıyoruz. Ütülü, jilet gibi!

Bayılıyoruz, aklımızı yitiriyoruz… "Grunge" sevgililerimizle köhne barlardan çıkıp gittiğimiz bekar evlerinde, ağzına kadar dolu kültablaları ve boş bira şişeleri arasında yaşadığımız unutulmaz geceleri bir kalemde silip atıyor, en iyi ihtimalle vasat, genelde vasatın altında gecelerle yetinebiliyoruz karizma sapkınlığımız yüzünden. Otuzumuza gelince, komik miyim? Peki, otuzu geçince, zevk almak için kafamızın rahat olması gerekiyor galiba. Duş aldıktan sonra üstüne basacak havlu bulamadığınız bir yerde geçirdiğimiz tekrarı imkansız gibi gelen saatler yerine, ofiste, bir konferansta, bütün gün hayali kurulan fos dakikaları tercih eder oluyoruz, idare ediyoruz.

Aslında hiçbirimiz bilmiyoruz “diğer” karizmatik adamların nasıl olduğunu. Öyle duyuyoruz, ortalama bir geceye kötü deyiveriyoruz. Adamcağız, evet o karizmatik adam, yatak odası sohbetlerine konu olunca “cağız” oluyor bir anda, performansının doruklarındaysa, “Eh! Fena değildi” diyoruz. Birşey dediğimiz de yok aslında,  pek çoğumuz bu konudan pek bahsetmiyoruz. Bazılarımız özel hayatımızı sağda solda konuşmaktan hoşlanmadığımız, bazılarımız da zaten anlatacak fazlaca birşey olmadığı için.

Böyle mi gerçekten? İş hayatındaki iktidar yatak odasından
uzak mı? O yüzden mi uzak durur bu erkekler etraflarındaki
onca kadından?

Yoksa sadece, aradıklarını bulamadıkları için mi?


1 yorum:

  1. Burada biraz empati yapmak lâzım gibi geliyor bana.
    İş yerindeki "serin" görüntülerinin yatakta "sıcak" moduna geçmesi kabul edilebilir, ama ya iktidar sahibi karizmatik beyler sadece masa başında bu kadar karizmatik ve iktidar sahibi ise? Çizilen karizmayı bir daha kim geri getirebilir?
    Ama şu da var ki; öğretmenden, doktordan, terziden beklentileri farklı olan kadınların partnerlerinden bekledikleri yatak performansı da kişiye göre farklılık gösterebilir. Birinin wooow dediğine öbürü vasat diyebilir. Aslında performansın başarısı da giydiği takım elbise, ya da taktığı kravatta değil, kadınını gerçekten anlayıp anlamadığında yatıyor. Başarılı iş adamı olmak için bir takım deneyimlere ihtiyacı varsa, yatakta da değişmeyen kural bencil olmadan kadın bedenini tanımaktır.

    YanıtlaSil