31 Aralık
2014! Koskoca bir yılı geride bırakıp, bir yenisine giriyoruz, yine. Biraz
buruk, çokça umutlu. Eskinin defterini
dürüp, yeniye, geleceğe, bizi bekleyen mucizevi güzelliklere bakmak istiyoruz.
Geçirdiğimiz yılı, günahıyla sevabıyla rafa kaldırıp, gelecek olanın ışıltısını
soluyoruz.
Evlenmek
istiyor Meltem, koca istiyor yeni yıldan. “İrem Hanım da 27’sinde evlenmiş,
29’unda doğurmuş” diyor, doğru zamanda doğru şeyi istediğine ikna etmek için
çevresindekileri. Ebru Hanım da 27’sinde evlendi, 28’inde boşandı. 30’unda
tekrar evlendi, 32’de boşandı!
Görmüyoruz
ters olanı kendimize yeni bir yıl çizerken, eski çizdiklerimizin de üzerini
çiziyoruz bir kalemde. Yeni bir başlangıç yapıyoruz takvimden bir yaprak
kopararak. Bu kadar kolay mı?
Duymuyoruz,
durmuyoruz, planlıyoruz ince ince, yeni kararlar alıyoruz. Basit basit şeyler
aslında bir çoğu, istesek, gerçekten istemiş olsak, biten yılda da yapmış
olabileceğimiz. Kendimize, sevdiklerimize daha fazla zaman ayırmak, spora
gitmek, kilo vermek, kitap okumak, yeni bir hobi edinmek, milletvekili olmak,
parayı bulmak... Bir çoğu dedim, hepsi değil.
Yapmamışız
ama, bir sonrakine bırakmışız nedense, yeni olana. Yılın karmaşası başlayıp da
kış soğuğunda, sorumluluklar ve iş güçle birleşince, bir rehavet çökmüş
hepimize. Yeni yılın kararlarını alıyoruz o yüzden artık, eskisini bir an önce
silmek istiyoruz.
Neden?
Hiçbirini mi gerçekleştiremedik planlarımızın, hayallerimizin? Hiç mi gülmedi
yüzümüz? Hayır demek üzereyken kendi kendimize, aydınlanıyor yüzümüz bir an,
eh, belki biraz...
Eskiye
dönüp bakıyoruz tekrar, muhasebesini yapıyoruz biten yılın çarçabuk, öyle ya,
yapmak lazım. Neler beklemiştik, ne kararlar almıştık 2014’le ilgili... Artık
çok geç olsa da, yılın son günü olsa da bakıyoruz, yeni pişmanlıklara meydan
vermemek için. Nerede hata yaptığımızı, nerede vazgeçtiğimizi, neyin bizi
yıldırdığını bulmaya çalışıyoruz.
Saçma
sapan mıydı kararlarımız? Gerçekte istemediğimiz şeyler miydi, başkalarına mı
bağlıydı? Yetersiz miydi yoksa? Bakıyoruz geç de olsa...
Zamanda
yolculuk hayal edilir ya bazen, sık sık konu olur filmlere, dizilere, zaman
zaman günlük sohbetlere... İlk akla gelen, geleceğe gidip maç sonuçlarına,
şanslı numaralara bakmak olur hani...
Geri
dönüp düzeltmek, değiştirmek istediğimiz ne varsa gözden geçiririz de, yeni
kararlar almanın, kıçımızı kaldırıp uygulamadığımız sürece, bize hiçbir şey
kazandırmadığını görmeyiz. Piyangodadır gözümüz, ya da terk edip gidende, bazen
büyük bir kayıpta, ya da hazin bir kaza...
O
yüzden şimdiden bu satırlarda 31 Aralık 2014... Geleceği bugünden görmek mümkün
belki. Mutluluğumuz, huzurumuz için bir şeyler istemeliyiz bu defa, gerçekten
istediğimiz, aç kalmadan başarabileceğimiz şeyler...
Bir
tek şu var aklımda, bu yıl, hiç istemediğim halde yapmak zorunda olduğum
şeylerden birini çıkaracağım hayatımdan, belki iki olur... Ve çok istediğim bir
şeyi gerçekleştireceğim, belki üç! Hangisi olduğunu ise zaman gösterecek, bugün
değil. Belki beklemediğim bir fırsat çıkacak karşıma, kim bilir...
Bugünden
kısıtlamayacağım kendimi uzun lafın kısası. Belki kurtulamayacağım evkaftaki
memuriyetimden, neden ona takılıp kalayım? Belki devran dönecek, dünya önüme
serilecek, neden sınırlı hayal gücümle onu istiyorum bunu istiyorum diye
sıralayayım?
Yine
bir yıl!