16 Ocak 2012 Pazartesi

Güzel Kadınlar



Yalandan bir iş sahibi olup, boş zamanlarını kuaförde veya ayna karşısında geçiren, -ki asıl önemli olan budur, boş zaman demek ne kadar doğru tartışılır-, diyet yapıp, popolarını eritmeye çalışan, erkeklerin sadece dış görünüme önem verdiğini zanneden -doğru mu yoksa?- ve tüm zamanını buna ayıran kadınlar...

Saçlarını önce sarıya boyatıp, sonra daha da sarı olsun diye, aralarına bir kaç ton açık boyalar sürdüren, estetik cerrahinin gücü ile güzelliklerine güzellik katan, kafalarındaki en değerli şey, yeni yaptırdıkları burunları olan kadınlar...

Hiç istemediğiniz bir davete, zorla giderken, bir de üstüne saatlerce hazırlanmasını bekliyorsunuz eşiniz veya sevgilinizin. İstemeseniz de gidiyorsunuz, çünkü biliyorsunuz ki, bütün geceyi, gitmediğiniz için beyninizi yiyen bir kadınla geçirmektense, gitmek daha iyi! Sıkmayın canınızı, mutlaka sağda solda başka “güzel kadınlar” da olacaktır, gözlere şenlik! Üstelik ne kadar zamanda hazırlandıkları sizi ilgilendirmediği gibi, dırdırlarını çekmek diye bir zorunluluğunuz da yok!

En iyisi gidin, ama söylenerek gitmeye devam edin, yoksa eşiniz şüphelenir... Siz o davete kendi isteğinizle giderseniz, bu işte bir iş var deyip, bütün gece diğer kadınlarla dedikodu yapmak yerine, sizin dizinizin dibinde dolanacak, o işi çözmeye çalışacaktır. Nereden mi biliyorum? İtiraf edeyim, ben de onlardanım! Belki biraz ortadayım, kurcalamayın!

“Nasıl geldi hiç itiraz etmeden? Kesin biri var!” “Hangisi acaba? Kim acaba, şu sarışın mı, yoksa kırmızı tuvaletli olan mı?” Keyifler kaçar yani... Lavuk gibi dolanırsınız bütün gece “çift”inizle... “Neden baktın ona, kimdi o?” Veya daha akıllıdır sizinki ve gözlerinizin içine, sanki hiçbir şey yokmuş gibi en “cici” haliyle derin derin ve ağlamaklı bakışlar atarak “O benden daha mı güzel?” 

Partnerinizi yerine bırakalım ve “bütün kadınlara” geri dönelim şimdi; Kalçalardan başlayalım, onlar önemli. Sizin için de önemli onlar için de... Şu iyi arkadaş olduğunuz, asla başka gözle bakmadığınız kadınlar var ya, hani sizin yanınızda kalorilerden, zayıflama yöntemlerinden, bilmem kimin doktorundan veya bilmem ne diyetinden bahseden iyi arkadaşlarınız... İşte onlar da aslında bu kadınlardan, ama sizin için değil, öbür erkekler için, başka erkekler... Haksızlık bu! Sabah akşam o muhabbeti çeken sizsiniz, onlara bakıp “off be!” çeken başkaları. Hiç olmadı! 

Dert etmeyin, sizin “off be!” dediğiniz kadınlar da, başkalarının kafasını şişiriyor bütün gün, “2 günde 6 kilo” geyiğiyle! California Diyeti!

Gelelim burunlara. Bakınız, estetikli hiçbir burun, aslında doğuştan çirkin değildir. Neden yaptırdın o zaman kadın o burnu? Günlerce şiş gözlerle dolaşmışsındır -dolaştın değil, çünkü siz o kadını, burnu yapıldıktan sonra tanıdınız, daha önce görseniz işiniz olmazdı, siz de az değilsiniz!-

9 yaşındayken ağabeyi elindeki beyzbol sopasını kızcağızın burnuna indirmiş ve orada bir şişlik oluşmuştu. Bu şişlik yüzünden rahat nefes alamadığı için orta kulak iltihabı olmuş, hatta beli ağrımaya başlamıştır. Mecburen, burnu eski haline dönsün diye, kızcağız istemeye istemeye o soğuk ameliyathaneye girmiş, yeşil adamların yoğunluğundan korkmuş, tam vazgeçecekken narkozla kendinden geçmiştir. 

Mecburen yapılmıştır o ameliyatlar, yoksa zaten güzeldir burnu önceden de, kalıbımı basarım. Ancak şu var ki, burnu yapılı kadınlar bu konuyu birbirleriyle pek konuşmazlar, konuşsalar yeni masallar ararlardı, hepsinin mi ağabeyi beyzbol oynuyor bunların? Hem de Türkiye’de!

Göğüs hadisesine dokunmayacağım, patlar matlar, benim üstüme kalır, ama şu kış günü giyilen dekolteleri atlayamam. Siz de atlayamazsınız, atlamamalısınız, çünkü onları vallahi de billahi de sizin için giyerler. Merak ediyorsanız söyleyeyim, evet, onlar donuyorlar! Gerçekten ve dibine kadar donuyorlar, iliklerine kadar, hatta iliklerindeki yuvarlara kadar donuyorlar. Ama değer! O gece bütün bakışlar üzerlerindeydi değil mi? Değer!

Sadede gelelim, aslında herşey sizin için, o yüzden haksızlık etmeyin bu çaresiz kadınlara. Karga burun “in” olunca, onlar da doğallaşacaklar mutlaka. Ya da küçük göğüsler erkeklere seksi gelmeye başlayınca. Yemeğin salçalısı kadının kalçalısı sözü hakkettiği değeri tekrar kazanınca...

Üzmeyin onları, oldukları gibi kabul etmediğiniz için, olmadıkları gibi hepsi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder