26 Aralık 2011 Pazartesi

İlişkimizi hayatımızın merkezine oturttuk mu...




Tamamdır!

Kendi ellerimizle, hem kendimizin, hem karşımızdakinin hayatını bir güzel mahvetme yolunda ilk ve en önemli adımı atmış oluyoruz!
Aferin hepimize!

"Çok seviyorum, onsuz bir hayat düşünemiyorum, bir gün bile ayrı kalamam!" diyen birinin, birgün şu cümleyi de sarfetmesi muhtemeldir;
"Bu kadar senedir evlisiniz, inanamıyorum size, nasıl beceriyorsunuz?"

Bilmişlik yapmayacağım, ben beceremedim. Hiç hem de… 
Belki becerirdim, yani bana kalsa becerirdim ama, "ilişki" diyoruz, iki kişinin birden becermesi gerekiyor. 

Evlenmesine 3 gün kalmış aklı evvel bir arkadaşım, hala sorguluyor… 
"Niye evleniyorum ki? Hayatım bitecek. Ne salağım!"

Benim bitmemişti hayatım.

Her şeyin bir zamanı var…
Cicim ayları, dipdibe, elele, gözgöze…
Evliliğin oturma dönemi var sonra.

"Ne çabuk oturdu bunların evliliği yaa!" demişti bir arkadaşım. 
2 aylık evliydik ve bir Cumartesi gününü ayrı geçiriyorduk. O hobilerine zaman ayırıyordu, ben sevdiklerime. 

Sık sık seyahat ediyordu iş için. O yokken ev bir başka keyifliydi…
Hiçbir şey yapmadan akşamı ediyordum!
Film seyrediyor, oyun oynuyor, duş alıp saatlerce bornozla dolanıyor, bütün gün yiyip içip herşeyi ortada bırakıyordum… 

Onunla olmak da çok keyifliydi… Birlikte yemek yemek, "nasıl geçti günün" sohbeti yapmak, kare karalamak, evde başka yer yokmuş gibi kanepeye sıkışıp sarmaş dolaş televizyon seyretmek… Sansür!
Ama ben daha şanslıydım. O daha çok çalıştığı için, ben, kendime, tembelliğe daha fazla zaman ayırabiliyordum. 

Birgün, farkında olmadan, sık sık onu evde yalnız bırakıp, alışverişe, ailemi görmeye, arkadaşlarımla yemeğe, içmeye gittiğimi farkettim. Farkında olmadan yapmakta olduğum şeyin farkına vardım yani…


O kadar keyifliydi ki evde yalnız geçirdiğim zamanlar benim için, o da yaşasın, o da kendi evinde, kendi kendine kalabilsin, istediğini yapsın, yayılsın, kapıyı kapatmadan tuvalete girsin diye, süt, peynir, ıspanak alıp, annemlere gidiyor, küçücük bir çorapçıda saatlerce çorap seçiyor, bir kahvede oturup, tek başıma çay içip, gazete okuyordum.

Elimden geleni, hem de büyük bir keyifle yapıyordum, kendimize ait, "biz" olmadığımız hayatlarımızı devam ettirebilmemiz için. 
İlkokulda öğrendiğimiz "a kümesi",  "b kümesi",  "ortak küme"yi hayata geçirmeyi başarmıştım kendimce. 
Bi' 10 sene daha devam ettirebilseydim, 10 senelik evlilerden olacaktık biz de…

Ama olmadı!


Belki yalnız kalmak istemiyordur, dizinin dibinde oturayım dedim, gene olmadı. 
Güvendim, hiç sorgulamadım, neredesin, kiminlesin, hiç sormadım o anlatmadığı sürece, yok!
Sevmediğimi mi düşünüyor acaba dedim, kıskançlık yaptım, o da yok! 
Ağzımla kuş tuttum, ı-ıh!

Arkadaşlarıma sordum, nerede yanlış yapıyorum diye. Aptal aptal baktılar suratıma. 

Birden bir şimşek çaktı. Çok sonra ama, iş işten geçtikten sonra. Yeni çaktı daha, bir iki gün oldu olmadı…

Aman Allah'ım! 
Buyum ben! 
Erkek ruhundan anlayan kadın!
Eş olamam! Kimsenin karısı olamam!

Sıkmam, zorlamam, sormam, sorgulamam… 
Sıkıldığını anlarım, yalnız kalmak istediğini anlarım, üzgünse anlarım… Üstüne gitmem, delirtmem!
Sevişmek istediğinde bilirim, uyumak istediğinde görürüm!
Yemek yaparım, kimsenin iştahını kaçırmam, ayı gibi yerim!
Kocam beni güzel görsün derim, kendime bakarım. 
Bir yere gidilecekse giyinir kuşanır, koluna yakışırım!

Metres olurum en temizinden, ama eş olamam!

Benim ne haddime erkek ruhundan anlamak! Öyle kadın mı olur? Arıza çıkartmadan kadın mı olunur??

Evet kızgınım!
Çok kızgınım!

Hayatında değişiklik yapma ihtiyacı hissedip, işe en yakınındakini kırmakla başlayanlara kızgınım!

Evliliği, ilişkiyi hayatının merkezine koyup, canları sıkıldıkça günah keçisi yapanlara kızgınım!


Özel hayatlarını tek bir çatı altında görenlere… 
Özel hayatlarını kendi elleriyle ortak hayata dönüştürüp, onu yönetmeyi beceremeyenlere kızgınım!
Kendilerine zaman ayıramayanlara, ayırsalar da suçlu hissedenlere…
Bunun vebalini eşlerine, hayat arkadaşlarına yükleyenlere…

Bu yazıyı okuyup "vay be" diyen erkeklere…


*********************************************************************************
Bu yazıyı beğendiyseniz
Herşeyi Yeni Bir Şeyden Beklemek

1 yorum: